2. Kurt Seyt ve Shura Gecesi ve Oscar Selfisi








Geçtiğimiz hafta salı günü için Bostanlı'da oturan arkadaşlarımla Kurt Seyt ve Shura gecesi yapmak için sözleşmiştik. Yaklaşık üç hafta önce Güldal'ın (kısa sarı saçlı, çocuk doğuran ama hala güzel kalabilen kişi) evinde toplanıp çenemiz ağrıyana kadar konuşup, en son kocalarımız bizi eve almıycak korkusuyla saat 23:00'den sonra evinden ayrılınca, bu eğlenceli dörtlünün herbirinin evinde bir tam tur atmak suretiyle olayı klasikleştirme kararı almıştık. İkinci Geleneksel Bostanlılılar Toplantısı da geçtiğimiz hafta benim evimde vuku buldu. Benim de şansıma o gün Galatasaray'ın maçı olduğu için bizim dizi yalan oldu tabi, ama çok eğlendik çok güldük bi de ülkeyi kurtardık bol bol. Ben burda bahsetmeyi pek tercih etmiyorum ama ülkemizde yaşanan skandallar hepimizin malumu olduğundan konu dönüp dolaşıp bir şekilde buraya varıyor doğal olarak.


 

İşte efendim biz güzel güzel beslenip çayımızı içtikten sonra bi oscar selfisi yaparak bu güzel geceyi taçlandıralım dedik. Masamın resmini çekmediğim için kendimi ayrıca kınıyorum, kayıtlara geçsin.

 

Kafamıza ne bulduysak takarak ortaya oryantal bir Wild West sentezi çıkardık:) Müsadenizle sizlere The Bostanlılılar'ı tanıtmak istiyorum.


Pembe şapkalı kızımız, kurabiye şirketinden :P ortağım Seda,
Siyah şerif şapkalı kızımız, sempatisiyle gönülere taht kurmuş Deryacan,
Ve benim kına gecesinde taktiğim fesimi takan kısa sarı saçlı kızımız, aramızdaki tek anne ama aynı zamanda çıtır Güldal,
En sağda şaşkın şaşkın bakan da bendeniz:)


 

Gelelim 2 hafta önce yayınlanan Kurt Seyt ve Shuranın 2. bölümüne. İlk bölümdeki hayal kırıklığımın devam ettiğini belirtmem gerek. Zira çekimler, ışık, ses, Kıvanç ve Farah Zeynep çok güzeldi ancak ben yine ve yine belirtiyorum ki Hilal Saral iyi bir yönetmen değil. Olay kurgusunu iyi öremiyor ve yaşanan kopukluklar hikayenin inandırıcılığını zedeliyor. Ayrıca kitaptaki o güzel aşkın üzerinde ayrıca oynamalara gerek olmadığı halde gereksiz bir şekilde kızıl saçlı fettan kadın, iddia meselesi gibi detaylar sokularak hikaye basitleştiriliyor. Orjinali bu kadar satan bir kitap üzerinde hangi mantıkla oynuyorlar anlayamıyorum. İçerik olarak ellerinde oldukça fazla malzeme var zaten. Bu akşam yayınlanacak bölümün fragmanında da görüyoruz ki Kurt Seyt'i ölü zanneden Shura, Petro'nun ablukası altında. İntihar etmeye çalışıyor Petro kurtarıyor falan. Bunların hiç biri kitapta yok ve çok klasik numaralar. Bence yapılması gereken en büyük değişiklik Hilal Saral'ı göndermeleri ve böyle büyük bir prodüksiyonu heba etmemeleri. 

Belirtmek istediğim bir başka konu reklam vermeden çok üzün süren dizinin insanin içini bayma noktasına getirmesi. Sinemada bile ihtiyaç molası var dizi de yok:) Hayır o değilde Kıvanç'a yazık oluyor:P :) Bakalım bu akşam belki birazcık daha düzelme olur.

Sevgiler, öpücükler..

Yorumlar

  1. Merve ne güzel eğlenmişsiniz neşeniz hiç bozulmasın ,dizi hakkında söylediklerine de katılıyorum ,ben 2. bölümü sıkılmaktan izleyemedim Kıvanç,a rağmen, sevgilerimle.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder