Biri Parti Mi Dedi??

Blog yazmaya başladıktan sonra kendimi de keşfetmeye başladım. Yapabileceğimi düşündüğüm konularda aslında çok da başarılı olamadığı, aklıma gelmiycek başka alanlar da ise etrafımdaki kişilerden başka bir göze ve zevke sahip olduğumu anladım. Aslında ben öyle çok fazla hobileri olan biri değilim, ancak adına hobi demenin ne kadar doğru olduğundan şüpheli olduğum bir konuyu kendime hobi edinmiş bulunuyorum. Sofra süslemesi ve parti organizasyonu! Dediğim gibi şuanda ilk aşama olan kendimi keşfetme noktasından bir adım ileri geçip "hobim" diye adlandırabileceğim seviyeye ulaştım. Bir sonraki seviye olan profesyonellik noktası için ise aklımda hain plan var ancak bunun için biraz zamana ihtiyacım var.

Masa süslemek ve mutfak gibi konulardan hoşlandığım için aslında sadece kahve ve tatlı servisi yapan küçük şirin bi kafe açmak gibi hayallerim vardı, ancak parti organizasyonu fikri tam olarak geçen hafta eşine bizim evde süpriz doğumgünü partisi yapmak isteyen bir arkadaşım sayesinde oluştu. Aslında benim payım bu partide çok fazla değil ve öyle atla deve de yapmak yani, ama yine de bu işten çok ama çok zevk aldığımı hissettim.

Öncelikle kırmızı balonları hem yemek masasının üzerindeki hem de koltuk grubunun üzerindeki lambaların üzerine astık. Aslında aklımızdaki fikir uçan balonlar alıp uçlarına resimler asmaktı ancak vakit darlığı nedeniyle bu hayalimizi gerçekleştiremedik. Onun yerine kendimiz balonları şişirip resimleri üzerlerine yapıştırdık. Sonra büyükçe bir paket içinde satılan kırmızı kalplerden ne yapsam diye düşünürken iki kalbin ortalarına silikon sürüp büyük çöp şişle yapıştırmak geldi. Nerdeyse bütün fotoğraflarımızda kullandık diyebilirim. Maliyetsiz bir aksesuar oldu.

Parti malzemeleri satan ASTAŞ isimli kocaman bir dükkan var Kemeraltında. Bu tarz alışverişlerinizi oradan yapmanızı tavsiye ederim, ziraa hem fiyatları iyi hem de İzmir şartlarında bulabileceğiniz en fazla çeşit orada mevcut. Happy Birthday yazısını aynanın üstüne astık ve küçük kalplerden serpiştirdik biraz.

Kalan kapleri de yemek masasının üzerine serpiştirdikten sonra masasın üzerine 36 yaşındaki doğumgünü çocuğumuz için minik bir not uydurduk. Uydurduk diyorum çünkü bütün hazırlığımız toplam iki saatte ve hızlıca yapıldığı için, herşeye yeterince özenemedik. Bu durumun el yazımdan anlaşıldığını düşünüyorum:)

Ben sağ taraftaki minik milföylü ve çilekli tatlı dışında hiç birşey pişiremedim. Biraz çerez ve atıştırmalıklar aldık, alttaki resimde gördüğünüz mezeler ve pastayla geceyi idare ettik. Resim çok bulanık ancak yine de fikir vermesi amacıyla ekledim.

Doğumgünü çocuğumuz da geldikten sonra parti başladı. Erkekler için üzerinde yıldız olan Şerif şapkalarından, bayanlar için ise pembe fötr şapkalardan aldık. Gece boyunca kimsenin çıkarmaması için elimden geleni yaptım:) Şapkaları da yine Kemeraltındaki AŞTAŞ'tan temin ettik.

Blog yazdığımı pek kimse bilmediği için resimleri yayınlamak konusunda da izin almadım o nedenle yüzlerini kapatma ihtiyacı duydum ve çok fazla kişiyi paylaşmamaya çalıştım ancak resimlerden anlaşılamayacak kadar çok eğlenceli bir gece geçirdik.

İlerleyen saatlerde karnımız acıkınca olayın boyutu değişti ve doğumgünü partisinden sucuk partisine döndü. Tost makinasında o kadar kişiye sucuk tostlar yapan Hüseyin abiye tekrar teşekkür ediyoruz, ziraa ben elimi bile sürmedim (bu nasıl bi ev sahipliğiyse artık!). Deli gibi sucuk yedikten sonra içimiz yandı kendimizi balkona attık, bizim apartman görevlisi de bahçeden geçiyormuş, kafalarında siyah ve pembe şapkaları olan, çok gülen ve sucuk kokan insanları görünce ufak çapta bi şok yaşadı tabi:))

Son resim de eşimle benden gelsin efendim. Bakmayın üstünde günaydın yazıdığına instagramda paylaştığım fotoğraflardan seçtim de kendisini oyüzden yazıyı kaldıramadım:)