Aralık ayının ilk kitabıyla karşınızdayım efendim. Örgü örmekten kitap okumaya fırsat bulamadığımdan mütevellit, son çıkan kitapların birçoğunu takip edemedim, ancak Sarah Jio'nun son çıkan kitabı Gündüz Sefasını kitapçıda görür görmez şeytanın bacağını kırdım ve üç günde kitabı bitirdim. Aslında severek okuduğum bir yazar Sarah Jio, ancak bir önceki kitabı Son Kamelya'da kitabın sonuç kısmını iyi bağlayamadığını yazmıştım bu yazımda, Gündüz Sefası'nda da aynı şeyle karşılaştım maalsef. Giriş ve gelişme güzel ancak sonuç çok hüsran oldu benim için.
Decembers first book was Sarah Jio's Morning Glory. I was crocheting so long that i couldn't read the new books but when i saw this one, i just buy it and read in three days. There are some points for me that makes me dissapointed. İn the Last Camellia, the final of the book was so fast and clumsily, the same thing is happened at Morning Glory.
Kitabın konusuda değineyim biraz, bu arada ben spoiler verebiliyorum yazarken şimdiden uyarayım:) Ada isimli geçmişinde acılar yaşamış ve bunun yükünü üstünden atamamış bayan karakterimiz Seattle'da yüzen bir ev kiralar ve kiraladığı evde daha önceki sahibi olan Penny'e ait bir sandık bulur. Ada Penny'le ilgili çevre evlere sorular sordukça gizemli kaybolma vakası iyiden iyiye dikkatini çekmeye başlar. Bu arada kendisi de bir diğer yüzen evdeki Alex'le yakınlaşmaya başlar. Benzer bir hikaye de Penny'nin başından geçmiştir. Kısacası kitap Ada'nın Penny'e ne olduğunu öğrenmesi ve olayı çözmesi üstüne kurulu.
I want to talk about the subject of the book but i have to warn you that i can give some spoilers:) Ada (the girl) had some troubles in the past, so decide to move a swiming house in Seattle. She found a chest, that belongs to the previous owner of the house, Penny. Ada become curious of Penny and ask questions about her to the neigbours of the swiming house but everybody rejects to talk abaout her. Ada learn that Penny was lost one night and nobody could find her, and also her dead body. While Ada is searching information about Penny, Alex (Ada's neighbour) is her best company and they start to be closer.
Konusunun Seattle'da yüzen evde geçmesi çok güzeldi, kitapta sık sık belirttiği gibi "Sevginin Bağladıkları" filminden yazarın fazlasıyla esinlenmiş olduğunu gördüm okurken. Yine yazarı daha önceki kitaplarındaki gibi geçmiş ve günümüzün hikayesi aynı anda ilerliyor ki ben bu yazım şeklinden şikayetçi değilim. Ancak yazarın kolaya kaçtığı bir şey var ki; o da iki hikayede de nerdeyse benzer bir kurguyu oluşturmuş olması ve sonuç kısmının mantığa oturmaksınız çok hızlı ilerlemesi. Kitabı çok zevkle okudum ancak son 10 sayfasında çok acemice bağlamaların olduğunu gördüm ve bir önceki kitabında da aynı şeyi fark ettiğim için Sarah Jio benim gözümde biraz kalitesini kaybetti maalesef.
İn the book, there is a film, Sleepless in Seattle, that is always mentioned. The writer, Sarah Jio, take some similar evets from the film, just like moving to a swiming house in the Union Lake, the love between the neighbours etc. I like the writing style of Sarah Jio, in all her books she continue the story at he same time, the past and today. I'm ok with that, but the final of the book was disapointing. It comes to the conclusion so fast and it doesn't suit with the whole book. I like Sarah Jio style but the last two book, the ends are so bad.
enem İngilizce de yazarmış, yirim:) dünyaya açıl yavru!!
YanıtlaSilsen buralara uğruyo muydun Gülçinim? Şaşırttın beni:)
SilBlog yazmasam da artık, takip ettiğim blogları okuyorum hep:) Sen ayrı tabi...
SilMerhaba blogunuzu yeni keşfettim ve takibe aldım ben de bloguma beklerim sevgiler :)
YanıtlaSilmakyajtavsiyem.blogspot.com.tr
teşekkür ederim, en kısa zamanda ziyaret edicem:)
Silkesinlikle katılıyorum.. Sarah Jio konuyu bir yere kadar çok güzel götürüyor ama sonrasında okurken tepetaklak oluyorum.. sonuç kısmı sanki hep son anda yazılmış gibi geliyor bana. konunun yüzen evde geçmesi gerçekten etkileyiciydi. "Sevginin bağladıkları" filmini de çok severim. Bu filmi izlemiş olmam kitabı okurken daha güzel hayal edebilmemi sağladı :)
YanıtlaSilAyrıca blogunuzu çok beğendim. Daha sık yazmalısınız :)
Benim gibi düşünenleri görünce çok seviniyorum:) Geçrketen kitaplarının sonları (Özellikle son iki kitabı) aceleyle uydurulmuş sonlar gibi. Bloğumu beğenmene sevindim, ben şimdi ziyaret ettim seninkini. Gezi bloğu yazmak zor iş ama sen çok iyi bir iş çıkarmışsın:)
Silönerebileceginiz bir kitap ?
YanıtlaSilKitap tam anlamıyla hüsran bence de. Bu kitap kitap kurtlarina uygun değil. Sanki sonunu kendi yazmamış, ya da başına silah dayanmisken on dakikada mecburen tamamlanmış gibi. Kitabı bitirdiğim anda bir daha bu çabuk yazılıp çabuk tüketilen çerez , hafif lokma kitaplardan elime almayacagima söz verdim. Çelişkilerle dolu, dil etkileyiciligi olmayan ve sadece ergen yaş dönemine hitap eden bir yazı dizisi bu, sanat eseri değil yani. Zamanımi harcamama ve gözlerimi gözlerimi yorduguma demedi kisacası.
YanıtlaSil