Epidural Sezeryan ile Doğumum ve Sonrası-1




Tam 14 gün önce 26/08/2015 saat 11:49'da kızımız ELİZ'imi kucağıma aldım. Yavaş yavaş hayatıma eski alışkanlıklarımı sokmaya başlamışken, taze taze sizinle sezeryan ve sonrasında yaşadığım tecrübeleri paylaşmak istedim, çünkü ben normal doğumdan korkan bir insan olarak sezeryanın daha basit bir süreç olduğunu zannederken aslında hiç de anlatılanlar gibi olmadığını deneyimledim. Amacım, benim gibi google'dan  sezeryan doğum sonrasında dikiş ağrısından gaz sancısına kadar bir çok şeyi araştıran kişilere biraz ışık tutabilmek.

Söylediğim gibi, normal doğumdan çok korkuyordum ve zaten 6 santimlik miyomum olduğu için doğum esnasında miyomdan da kurtulurum, güle oynaya doğuma gider gelirim diye düşünerek sezeryanda ısrarcı oldum. Doğuma bir kaç gün kala aslında kızım aşağıya inmeye başlamıştı hissediyordum, belki bir kaç gün beklesem normal doğum yapıcaktım ister istemez. Ancak ben bir yandan ameliyathane ortamını hayal edip biraz kendimi korkuturken bir yandan da doğum yapıcağım günü iple çekiyordum. Genelde duyduklarım, doğumdan bir gece önce insanların heyecandan ve gerginlikten uyuyamadığı yönünde ama ben bildiğiniz güzel bir gece uykusu çekip sabah hastaneye gittim. 



Ben İzmirde Çınarlı Doğum Hastanesinde doğum yaptım, doktorum hastanenin başhekimi Ahmet Seçkin Önoğlu. Hem hastaneden hem de doktorumdan çok memnun kaldım, arayışta olanlara tavsiye ederim.

Neyse efendim, sabah hastaneye giriş yapıp odamıza yerleştikten bir süre sonra beni doğuma hazırlamak için ebe geldi, giysilerimi çıkardım, ameliyat giysilerini ve boneyi giydim, ailelerimiz ve arkadaşlarımızla vedalaşıp eşimle birlikte doğum katına çıktım. Heycanımı ve duygu yoğunluğumu fazla yansıtmamak için veda kısmını çok kısa kesip kaçarak çıktım odadan. Doğum katına eşimle ve ebeyle birlikte çıktım, doğumhanenin önünde eşimle yine çok kısa bir vedalaşma yaşayıp doğumhaneye girdim. Aslında o anda eşime sıkı sıkı sarılıp çok korktuğumu beni bırakmasını istemediğimi, ölmekten ve o ameliyat masasında kalmaktan, kızımı görememekten çok korktuğumu söylemek istedim ama eşimi de telaşlandırmak üzmek istemediğim için duygularımı içime gömüp gülerek yarım yamalak bir vedalaşma yaşadım.



Doğumhaneye girdiğimde gördüğüm kadarıyla 3 ya da daha fazla doğum odası vardı, ben ilk başta sağdaki odaya girdim ve odada bangır bangır pop müzik çalıyordu. İlk tepkim "burda parti mi yapıyorsunuz?" demek oldu. İnsanın moralini yükselten bir sistem, güzel buluş tebrik ediyorum uygulayan hastaneleri. Müzik sayesinde biraz moralim düzeldikten sonra doğum hemşiresi beni ameliyat masasına yan olarak yatırdı. Ben çorap giymeyi düşünüyordum, ayaklarımı üşütüp gaz sancısı yaşamamak için ama unutmuştum, o yüzden hemşire hemen bacaklarımı ve ayaklarımı örttü, ameliyat boyunca hiç üşümedim ve sonrasında gaz sancısı yaşamadım. Daha sonra teknisyen ve anestezi uzmanı gelip önce elime serum bağladılar sonra sırtımdan epidurali iki farklı yerden iğne gibi bişeyler yaparak verdiler. Bu işlemler esnasında acı hissetmiyorsunuz. Beni yan yatırıp ayaklarımı karnıma çektirdikleri için tekrar sırtımdan bastırmadılar ve epidural de bildiğiniz kabadan iğne olmaktan daha fazla acı verici değildi. Sonra hemşire sırtüstü yatmamı istedi ki bu benim için çok zor birşeydi ziraa ben hamileliğimin son aylarında karnım ağırlık yaptığı için sırtüstü yatamıyordum. Epidural sonrasında hemen sırtüstü döndüğümde ilk önce aynı ağırlığı hissettim ama bir dakika geçmeden o his kaybolmaya başladı ve çok rahat bir şekilde uzandım, bu da uyuşmaya başladığımın göstergesiydi. Hemen kollarımdan aşağısına çadır kurdular ve doktor ameliyathaneye geldi.

Huysuz ama tatlı bir doktorum var benim, gelip ilk önce burnumu sıktı "nasılsın" dedi, "korkuyorum" dedim, "ben de" dedi! İkimizde korktuğumuza göre sorun yoktu sanırım:) Ona sonsuz güvendiğim için biraz olsun rahatlamış hissettim kendimi. Sonra ameliyat başladı ben tabi hiç birşey anlamadım, sadece ağlamaya başladım, artık sinirlerim boşalmıştı, hem çok korkuyordum kızımı göremeden ölmekten hem de kızıma doğum esnasında bişey olur mu diye korkuyordum. Dokuz ay boyunca doğru düzgün ağlamayan bir hamile olarak, dokuz ayın sonunda tam bir sinir boşalması yaşadım. Sonra birden kızımın sesini duydum! 

Ben filmlerdeki gibi viyak viyak bir ağlama duymayı bekliyordum ama kızım fazla ağlamayınca doktora kızımın iyi olup olmadığını sordum, gayet sağlıklı olduğunu söyledi sonra bebeğimi yanağımın yanına getirdiler. Hayatım boyunca unutamayacağım, kelimelerle ifadenin zor olduğu bir andı. İlk görüşte aşk diye bir şey varmış, bir annenin çocuğundan başka kimseye hissedemeyeceği kadar güçlü bir duyguymuş. Kızımı ilk gördüğümde söylediğim ilk cümle " ne kadar güzelsin kızım" oldu. Pembe beyaz yumak yumak çok güzel bir kız çocuğu verdi Allah bana. Hemen kızımı öptüm bir kaç kere, sonra yanımdan götürdüler ve ben ameliyat bitene kadar hep şükrettim ve isteyen herkese Allah nasip etsin bu duyguyu diye dua ettim.

Kızım doğduktan sonra bir ara içim geçmiş, kısa süreliğine beni uyutmuşlar.Uyandığımda operasyon bitmek üzereydi, beni sedyeye geçirdiler ve odama indirdiler. Asansörden indiğimde çok güzel bir kalabalık beni koridorda bekliyordu, onları görünce tekrar ağlamaya başladım, Odama geçer geçmez kızımı hemen kucağıma verdiler, dünyanın en güzel duygusunu tekrar yaşadım, hissettim ve binlerce kez şükrettim. Henüz ağrılarım başlamadığım için güzel zamanlarımdı, önce kızımı emzirdim (sütüm pek olmadığı halde) sonra biraz yanımda yatırdım, ağladım güldüm, içimden gelen bütün duyguları doyasıya yaşadım. 

Ancak bir kaç saat sonra ağrılarımı hissetmeye başladım. Sezeryanın konforunu yaşamıştım evet, hiç zorlanmadan, ağrı acı çekmeden güle oynaya kızımı kucağıma almıştım. Ama şimdi sıra normal doğum yapanların rahat ettiği zamanlarda benim sezeryanın zor yanlarını yaşama vaktim gelmişti. Hem de doğum esnasında fark edilen, adını ilk kez duyduğum endometriozis operasyonunun ağrıları da cabası...

Yorumlar

  1. Çok duygulandım... 2 hafta sonra doğuma gireceğim ve kızımı sağlıkla kucağıma almak için dualar ediyorum. Paylaşımınızı okurken gözlerim doldu , sanki ben yaşamışım gibi hissettim. Bebeğinizle bir ömür sağlıklı ve mutlu olun inşallah... Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elifcim yaşadıklarımın yoğunluğu burda yazdıklarımdan daha fazla inan bana ve sen de ki hafta aynı güzel ve yoğun duyguları yaşıycaksın. Sonrasında ne kadar acı çekmiş olursam olayım, doğum anını ve kızımı ilk kez kucağıma aldığım anı bir kez daha yaşamak için neler vermezdim.. Hayırlı doğumlar diliyorum sana:)

      Sil

Yorum Gönder