Doğumdan çıktıktan sonra, epiduralin etkisiyle ağrı sızı hissetmiyordum ve kızıma kavuştuğum için hem çok mutluydum hem de çok duygusaldım. Kızıma sarılıp sarılıp ağlıyordum mutluluktan ve sürekli Allaha şükrediyordum. Ancak bir süre sonra epiduralin etkisi azalmaya başladı. Bir yandan da ziyaretçilerimiz gelmeye başlamıştı. Hem mutluydum hem de bir yandan yavaş yavaş hissetmeye başladığım ağrılar nedeniyle gelen tebriklerin tadını tam çıkartamıyordum. Oysaki bana anlatılan sezeryanlarda anneler bebekleriyle hep çok mutlulardı, makyajlarını yapıp ziyaretçilerini karşılıyorlardı. Ben de makyaj çantamı götürmüştüm ama makyaj yapmak için hevesim yoktu ziraa ağrılarım vardı.
Belli bir süre sonra doktorum geldi ve doğum esnasında endometriozislere rastladıklarını ve hepsini yaktığını söyledi. Göğsümden aşağısında komple ağrım olduğunu söylediğimde nedeninin yapılan yakmak işlemi olduğunu söyledi. Zaten ağrı eşiği düşük bir insandım bir de başıma bu yakma işlemi çıkmıştı. Çifte kavrulmuş lokum gibi, çifte ağrı çekmeye başladım. Doğum sonrası akşam üzeri beni kaldırmaya gelen hemşirelerle ayağa kalkmak için çok çaba sarf ettim ve gerçekten ağrıdan nefes alamayacak kadar çok ağrı çekerek ayağa kalkmayı başardım. Benimle birlikte doğum yapan hatta benden sonra doğum yapan anneleri görüp onların nasıl kanlı canlı ve iyi olduğunu öğrenip bir de kendi halime baktıkça çok fazla üzülüyordum. Nitekim ağrılarım geçmeyince bir gün daha hastanede kaldım, bu arada bol bol hem epiduralden hem de normal enjeksiyon yoluyla ağrı kesici alarak ikinci günümü daha iyi geçirdim.
Üçüncü gün sabah eve çıkarken kendimi ağrı kesicilerin etkisiyle daha iyi hissediyordum ancak uykusuzluk ve yorgunluk yüzünden sütüm hala gelmemişti. Üçüncü gün eve çıktıktan sonra kızımı yıkadık, ben biraz yemek yedim ve akşam üstü biraz uyuyup dinlendikten sonra sütüm ancak gelebildi. Bu süreçte kızımı emzirmeye devam ediyordum ancak aç bırakmamak adına ve sarılık olduğu için mama vermeye devam ediyorduk. Sütüm geldikten sonra da hemen artmadı. Çocuğumu doyurabilecek seviyeye ancak 4-5 gün sonra geldi çünkü ben, yakma işlemi dolayısıyla karnımda var olan yaraların iyileşmesi ve enfeksiyon kapmaması için ağır yan etkileri olan ilaçlar içiyordum ve bu ilaçlar hem midemi mahvediyordu hem de bir yandan ağrılarım ara ara nüksediyordu. Bu durum benim yeterince yemek yiyemememe neden oluyordu. Yaklaşık bir hafta kadar peynir, ekmek ve tarhana çorbasıyla yaşadım ve bu süreçte çok süzüldüm. Bir yandan emzirdiğim için uykusuzdum bir yandan da ağrılarım vardı.
Ancak bir hafta sonra, sanki asla bitmeyecekmiş gibi görünen sıkıntılar fazlasıyla azaldı, ilaçlarım bitince yan etkilerini yaşamamaya başladım, ağrı kesicisiz bir hayatın olduğunu fark ettim ve yemek yemeğe başladım. Demem o ki, sezeryan sonrasında tek bir ağrı kesici almadan hayatına devam eden insanlar olduğu gibi benim gibi çok ağrısı olan ve sorun yaşayan insanlar bile bir hafta içinde bütün sorunlarını çözmüş oluyor.
Yaşadığım ağrılar nedeniyle keşke normal doğum yapsaydım,bir gün çekerdim sonra biterdi diye çok düşündüğüm oldu ama herşeyde bir hayır vardır, endometriozislerimden kurtulmuş oldum. Bu süreçte gaz sancısı veya tuvalet problemi yaşanların hikayelerini okudum bol bol, hatta doğumdan bir kaç gün sonra bile lağman yaptırmak zorunda kalanlara çok üzüldüm. Bu konuda benim tavsiyem ve yaptığım şudur ki, ağustos ayında doğum yaptığım halde doğum sonrasında ayağımda çorapla gezdim en az 10 gün boyunca ve uyurken karnımı mutlaka ince birşeyle örtüp sıcak tuttum. Bu sayede gaz sancılarını hafif atlattım. Bunun dışında kayısı kompostosu sindirime çok yardımcı oldu, kabızlık en büyük korkularımdan biriydi çünkü dikişlerin yeni olduğu zamanlarda insan karnını sıkmaya korkuyor. Bu iki tavsiyeme kulak verin gerçekten işe yarıyor.
Nitekim bir haftanın sonunda ben bile ayağa kalkmış ve rahatlıkla dolaşır olmuştum. Şuanda 25 günlük lohusayım ve hala daha hiç ameliyat olmamış bir insan gibi değilim tabiki de ama artık rahatlıkla yan yatabiliyorum, dikişlerimi pek hissetmiyorum, karnım baya bi söndü (ama yine var biraz tabiki de) ve gaz sancısı yaşamıyorum. Milupanın rezene çayı iştah açtığı halde gaz konusunda çok yardımcı onu da tavsiye ederim.
Allah isteyen herkese bu güzel annelik duygusunu tattırsın, yeryüzünde cennette olmak gibi güzel bi duygu, ancak bir zorunluluk olmadığı sürece normal doğumu tercih edin. Ben korktuğum için cesaret edemedim ancak sonrasında çektiğim acılar bana keşke dedirtti.
Sevgiler...
Blogunuzu takibe aldık.
YanıtlaSilBize de bekleriz :)
http://kardeskardeseblog.blogspot.com.tr/
Teşekkürler kızlar:)
SilMervecim inanılmaz duygulandım okurken çok etkilendim yazdıklarından :) herşeyde vardır bir hayır..Geçmiş olsun.Yavrunu kucağına alman tüm sıkıntılarına değmiştir eminim. Sağlıkla huzurla büyüsün inşallah.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Patuliaycım, neyse ki zor günler geride kaldı artık herşey daha güzel:))
SilGeçmiş olsun canım maşallah bebeciğin doğmuş
YanıtlaSil