Jaguar Kitaptan yayınlanan bir Yunan klasik eseri Hadula. Youtube'da sevdiğim 2 kitap vloggerın videosunda övgüyle bahsedildiğini duyunca, çok az kişi tarafından bilinen bu kitabı okuma listemde öne çekmeye karar verdim. İyi ki okumuşum dediğim çok çok ilginç bir kitaptı. Kitabın orjinal adı Katil Kadın'mış ancak baş karakterin adıyla çevrilerek Hadula ismiyle yayınlanmış ülkemizde.
Bloğumu takip edenlerin farkettiği üzere bir çok Yunan adasına gidip görme şansım oldu. Bu tatillerde hem yerel halkla hem de orada yaşan Türklerle konuşma şansı yaşadım. Ancak bu kitaptan öğrendiklerimi hiç bir yerde duymamıştım.
Çok gezen mi bilir çok okuyan mı sorusunun cevabı bence ikisini aynı anda yapan!
1903 yılında yazışmış bu tarihi romanda kullanılan dil, şuanda Yunan halkının günlük olarak kullandığı lehçesinden farklı bir lehçe. Hani bizde eskiden edebiyat ve saray çevresi Osmanlıca kullanırken halk Türkçe konuşurdu ya, işte o hesap. Bu durumun bir nedeni de yazarın biraz Klasikçi tarafta yer alması. Bu nedenle çevirmenin işi çok zor olmuş anlaşılan, özellikle önsöz ve çevirmenin notu kısmında detaylıca bu konuya vurgu yapılmış.
Okurken dil anlamında akıcılığı biraz zedeleyen bir durum var, o da kitabın farklı zaman aralıklarında tefrikalar halinde yazılıp gazetede yayınlanması ve sonrasında kitaplaştırılmasından kaynaklanıyor. Ama içerik kedisini gayet iyi okutuyor.
Yazar, Aleksandros Papadiamantis kendi doğduğu ve büyüdüğü ve yaşamının sona erdiği ada olan Skiathos Adasında geçen bir uzun öykü kaleme almış ve konuyu ele alış itibariyle Yunanistan'ın Dostoyevski'si olarak anılmış.
Kitabın konusu, küçükken ailesinin evlenince eşinin ve çocuklarının, torunları olunca onların kölesi gibi yaşayan kadınlardan biri olan Hadula'nın, kadınların yaşadığı bu ezici hayata kendince bulduğu çözüm diyebiliriz. Yani özelinde kadın öyküsü ama genelinde bir toplum eleştirisi.
Yunan kültürüne ilgi duyan ve bu konuda çok da kimsenin bilmediği bir kitapla entellektüel bir fark yaratmak isteyenlere tavsiye ediyorum.
.
Çok gezen mi bilir çok okuyan mı sorusunun cevabı bence ikisini aynı anda yapan!
1903 yılında yazışmış bu tarihi romanda kullanılan dil, şuanda Yunan halkının günlük olarak kullandığı lehçesinden farklı bir lehçe. Hani bizde eskiden edebiyat ve saray çevresi Osmanlıca kullanırken halk Türkçe konuşurdu ya, işte o hesap. Bu durumun bir nedeni de yazarın biraz Klasikçi tarafta yer alması. Bu nedenle çevirmenin işi çok zor olmuş anlaşılan, özellikle önsöz ve çevirmenin notu kısmında detaylıca bu konuya vurgu yapılmış.
Okurken dil anlamında akıcılığı biraz zedeleyen bir durum var, o da kitabın farklı zaman aralıklarında tefrikalar halinde yazılıp gazetede yayınlanması ve sonrasında kitaplaştırılmasından kaynaklanıyor. Ama içerik kedisini gayet iyi okutuyor.
Yazar, Aleksandros Papadiamantis kendi doğduğu ve büyüdüğü ve yaşamının sona erdiği ada olan Skiathos Adasında geçen bir uzun öykü kaleme almış ve konuyu ele alış itibariyle Yunanistan'ın Dostoyevski'si olarak anılmış.
Kitabın konusu, küçükken ailesinin evlenince eşinin ve çocuklarının, torunları olunca onların kölesi gibi yaşayan kadınlardan biri olan Hadula'nın, kadınların yaşadığı bu ezici hayata kendince bulduğu çözüm diyebiliriz. Yani özelinde kadın öyküsü ama genelinde bir toplum eleştirisi.
Yunan kültürüne ilgi duyan ve bu konuda çok da kimsenin bilmediği bir kitapla entellektüel bir fark yaratmak isteyenlere tavsiye ediyorum.
.
Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim. Çok faydalı oldu.
YanıtlaSilBenimde size bir önerim var. Sağlıklı beslenmek adına çok güzel içerikleri olan bir web sayfası .. İçerisinde beslenmek adına aradığınız her şeyi bulabileceğiniz bir sayfa. Ziyaret etmenizi öneriyorum
sizin için ve sağlıklı yaşamınız için faydalı olacaktır.
>>https://www.diyetuzmani.com.tr